Ağustos böceklerinin hayatı iki evreden oluşur. İlk evre toprağın altında ağaç köklerinin öz suyunu emerek yıllarca hayatta kalmaktır. Bu evreye gençlik evresi denir.
Ardından yetişkinlik dönemi başlar ve bu dönem birkaç hafta gibi oldukça kısa bir süredir. Gençlik dönemi ise bazı çeşitlerde 13 yıl bazılarında ise 17 yıl sürer. Bu süre boyunca toprağın altında yaşarlarken, zamanı geldiğinde yani 13 veya 17 yıl sonra neredeyse aynı anda toprağın üstüne çıkarlar. Bulunan yalnızca tek bir 13 yıl ve tek bir 17 yıllık yaşam döngüsüne sahip ağustos böceği türü yok. Bilinen üç tür ağustos böceği var ve her bir türün hem 13 hem de 17 yıllık çeşitleri ya da ırkları mevcut.
13 ve 17 yıllık ırklara ayrılma bu türlerde birbirinden bağımsız gerçekleşmiş, hem de en az üç kez. Yani evrim her seferinde 13 ve 17 yıllık döngüleri tercih etmiş. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ortada bir sav var: bu savın temel noktası bu sayıların asal sayılar olması.Yani bu sayılar 1 ve kendisi dışında hiçbir tam sayıya tam olarak bölünemiyor. Bu da yaşam döngüsüne sahip diğer asalaklara denk gelme olasılığını azaltıyor.
Örneğin 14 yıllık yaşam döngüsü olan bir ağustos böceği olsun.Bu ağustos böceklerinin 2,7 veya 14 yıllık yaşam döngüsüne sahip asalaklara yakalanma oranı yüksektir. Fakat başka bir çeşit ağustos böceğinin 17 yıllık döngüsü varsa bu tür yalnızca 1 ve 17 yıllık yaşam döngüsüne sahip asalaklar türüne maruz kalacaktır. Yani asalaklar ile karşılaşma oranı daha da düşmektedir. Evrim zaman içinde yaşama olasılığı daha yüksek olan ağustos böceği türlerini ayırarak ortaya yaşam döngüsü asal sayılar olan türleri bırakmış olabilir. Tabi evrim bunu bilerek yapmaz, her zamanki gibi çok sayıda model oluşturur ve doğada hangisi daha çok üreme gerçekleştiriyorsa o tür neslini devam ettirir, buna doğal seçilim denir.Bu durumda yaşam döngüsü asal sayılar olan ağustos böceği türleri daha çok üremiş ve asal olmayan türleri ise asalaklar tarafından yok edilmiştir ve sonunda günümüze sadece belirli bir yaşam döngüsüne sahip ağustos böceği türleri gelmiştir.
İşte bu örnek matematiğin doğaya yansıyan ufak bir kısmıdır.Evrimin zekası ve bilinci olmayabilir, fakat bir matematik dehası olduğu su götürmez bir gerçektir.